
Yayınlanma: 18 Aralık 2025 12:23
Güncellenme: 18 Aralık 2025 12:40
Japonya’da bir kadının, yaşadığı ilişki sorunlarını ChatGPT’ye anlattıktan sonra nişanlısından ayrıldığı ve ardından yapay zekâ ile evlendiği iddiası dünya basınında ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. “ChatGPT ile evlilik” başlığıyla yayılan haberler, yapay zekânın insan ilişkilerindeki rolünü ve sınırlarını yeniden gündeme taşıdı.
Peki bu olay gerçekten yaşandı mı, yoksa abartılmış bir internet hikâyesi mi? Detaylar ve tartışmalar bu haberde…
İddialara göre; Japonya’da yaşayan 32 yaşındaki bir kadın, uzun süredir nişanlısıyla yaşadığı problemleri ChatGPT’ye anlattı. Yapay zekâdan aldığı yanıtların ardından ilişkisinin sağlıksız olduğuna karar veren kadın, nişanlısıyla yollarını ayırdı.
Bu sürecin ardından, ChatGPT üzerinden kendi ideal partner özelliklerine göre bir yapay zekâ karakteri oluşturdu. Bazı haber kaynaklarında bu karakterin özel bir isimle kişiselleştirildiği ve kadınla duygusal bir bağ kurduğu ifade edildi.
En çok dikkat çeken iddia ise, kadının bu yapay zekâ karakterle sembolik bir düğün töreni düzenlemesi oldu.
Burada kritik bir ayrım yapılması gerekiyor.
Hukuki anlamda bir evlilik söz konusu değil.
Yapılan şey, resmî olarak tanınmayan, tamamen sembolik ve bireysel bir tören.
Uzmanlara göre; bu tür olaylar, Japonya’da daha önce de görülen “sanal karakterle ilişki” veya “dijital eş” kavramlarının devamı niteliğinde. Daha önce Japonya’da hologram karakterlerle evlilik törenleri düzenleyen kişiler de olmuştu.
Bu nedenle haberlerde geçen “ChatGPT ile evlendi” ifadesi, medyatik ve çarpıcı bir anlatım olarak değerlendiriliyor.
Sosyal medyada yayılan paylaşımlara göre, düğün sırasında yapay zekâ karakterin şu ifadeyi kullandığı iddia edildi:
“Bana sevmeyi sen öğrettin.”
Bu cümle kısa sürede viral olurken, birçok kullanıcı tarafından duygusal, bazıları tarafından ise ürkütücü bulundu. Ancak bu sözlerin birebir ChatGPT tarafından mı üretildiği, yoksa törende sembolik olarak mı kullanıldığı net şekilde doğrulanabilmiş değil.
Olay; Asya merkezli bazı haber siteleri, teknoloji portalları ve sosyal medya hesapları tarafından paylaşıldı. Ancak Reuters, AP gibi büyük uluslararası ajanslar tarafından ayrıntılı ve bağımsız bir doğrulama yapılmış değil.
Bu durum, haberin çekirdeğinin gerçek, ancak anlatım biçiminin abartılı ve dramatize edilmiş olabileceğini gösteriyor.
Uzmanlara göre; insanlar, özellikle yalnızlık, stres veya ilişki travmaları yaşadıkları dönemlerde yapay zekâya duygusal anlamlar yükleyebiliyor.
Psikologlar bu durumu şöyle açıklıyor:
Yapay zekâ yargılamaz.
Sürekli erişilebilirdir.
Empati benzeri yanıtlar üretir.
Kişinin duymak istediği dile yakın cevaplar verir.
Bu da bazı kullanıcıların yapay zekâyı bir “duygusal destek figürü” olarak görmesine yol açabiliyor.
Bu olayla birlikte şu sorular yeniden gündeme geldi:
Yapay zekâ, duygusal kararları ne kadar etkilemeli?
İnsanlar ilişkilerinde yapay zekâdan tavsiye almalı mı?
Yapay zekâ bağımlılığı yeni bir toplumsal sorun mu?
Uzmanlar, yapay zekânın bir rehber veya destek aracı olarak kullanılabileceğini, ancak hayatın merkezine konulmaması gerektiğini vurguluyor.
Japonya, teknolojiyle insan ilişkilerinin kesiştiği alanlarda dünyada öncü ülkelerden biri. Sanal karakterlerle evlilik, hologram eşler ve yapay zekâ arkadaşlık uygulamaları Japonya’da daha önce de gündeme gelmişti.
Bu olay da, Japon toplumundaki yalnızlık, bireyselleşme ve dijitalleşme tartışmalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Haberin yayılmasının ardından sosyal medyada iki farklı yaklaşım öne çıktı:
Destekleyenler:
“Kimseye zarar vermiyorsa, mutlu olduğu şeyle yaşasın.”
Eleştirenler:
“Bu durum insan ilişkilerinden kaçışın tehlikeli bir göstergesi.”
Hayır. Dünyanın hiçbir ülkesinde yapay zekâ ile evlilik hukuken tanınmıyor.
Hayır. ChatGPT bilinçli kararlar alan bir varlık değil; kullanıcı girdilerine yanıt üreten bir yapay zekâ modelidir.
Hayır. Olayın sembolik bir tören ve kişisel deneyim olduğu yönünde güçlü bulgular var. Ancak anlatım biçimi abartılmış olabilir.
Japonya’da gündem olan “ChatGPT ile evlilik” iddiası, yapay zekânın insan hayatındaki yerinin ne kadar hızlı genişlediğini gözler önüne seriyor. Hukuki bir evlilik olmasa da, bu olay; yalnızlık, teknoloji ve insan psikolojisi arasındaki hassas dengeyi tartışmaya açmış durumda.
Yapay zekâ, hayatı kolaylaştıran bir araç olabilir; ancak uzmanlara göre duygusal kararların tek rehberi haline gelmesi ciddi riskler barındırıyor.