
Yayınlanma: 23 Aralık 2025 11:07
Güncellenme: 23 Aralık 2025 11:10
Dünyanın farklı ülkelerinde yürürlüğe giren bazı yasalar, yalnızca ekonomi ya da iş gücü piyasasını değil, insan yaşam kalitesini, dinlenme hakkını, şeffaflığı ve hatta doğayı merkeze alıyor. Bu düzenlemeler, klasik “daha çok çalış, daha çok kazan” anlayışının ötesine geçerek sürdürülebilir refahı hedefliyor.
İşte Portekiz’den Japonya’ya, çalışanı ve toplumu korumayı amaçlayan dikkat çekici yasa ve uygulamalar…
Portekiz, çalışma hayatında “dinlenme hakkı” kavramını yasal güvence altına alan ülkelerden biri oldu.
İşverenlerin, mesai saatleri dışında çalışanlara e-posta, mesaj veya telefonla ulaşması yasak
Acil durumlar dışında bu kuralın ihlali cezaya tabi
Amaç: tükenmişlik sendromunu ve psikolojik baskıyı azaltmak
Bu düzenleme, “iş-özel hayat dengesi” konusunda Avrupa’da örnek gösteriliyor.
Brezilya’da kayıtlı (resmî) çalışanlar için 13. maaş yasal bir hak.
Yıl sonunda veya iki taksit halinde ödenir.
Asgari ücretliler dahil tüm kayıtlı çalışanları kapsar.
Tatil, eğitim ve yıl sonu harcamaları için ekonomik güvence sağlar.
Bu uygulama, düşük ve orta gelirli çalışanlar için önemli bir refah tamponu oluşturur.
Almanya’da ulaşımda da vatandaş lehine net kurallar var.
Tren 60 dakika gecikirse bilet bedelinin %25’i
120 dakika ve üzeri gecikmede %50’si yolcuya iade edilir
Kurallar ulusal ve uluslararası trenlerde geçerli
Bu sistem, hem kamu hizmetlerinde hesap verebilirliği hem de yolcu haklarını güçlendiriyor.
Norveç’te şeffaflık yalnızca bir ilke değil, kanun.
Her vatandaşın yıllık geliri, ödediği vergi ve serveti kamuya açık.
İnternet üzerinden herkes tarafından görüntülenebilir.
Amaç: vergi kaçakçılığını azaltmak ve toplumsal güveni artırmak
Bu uygulama, dünyadaki en radikal mali şeffaflık örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Hollanda, modern çalışma hayatına en hızlı uyum sağlayan ülkelerden.
Çalışanlar uzaktan çalışma talep edebilir.
İşveren reddederse, gerekçesini yazılı olarak açıklamak zorunda.
İşverenler, çalışanlara kilometre başına 23 euro cent yol masrafını vergisiz ödeyebilir.
Bu model, hem çevreyi koruyor hem de çalışan maliyetlerini azaltıyor.
İsveç, aile politikalarında dünya liderlerinden biri.
Her çocuk için 480 gün ücretli izin
390 günü maaşa bağlı
90 günü sabit günlük ödeme şeklinde
İzin anne ve baba arasında paylaştırılabiliyor.
Bu sistem, kadın-erkek eşitliğini güçlendirirken çocuk gelişimini de destekliyor.
Ekvador, dünyada doğaya anayasal hak tanıyan ilk ülkelerden biri.
Nehirler, ormanlar ve ekosistemler “hak sahibi” kabul ediliyor
Doğa adına dava açılabiliyor
Çevresel yıkımlar anayasa ihlali sayılabiliyor
Bu yaklaşım, iklim krizi çağında çevre hukukunun geleceğine işaret ediyor.
Japonya’da dürüstlük yalnızca kültürel değil, yasal olarak da teşvik ediliyor.
Kaybolan bir eşyayı bulan kişi
Değerinin %5 ila %20’si arasında ödül alabiliyor.
Ödül oranı, eşyanın değeri ve bulunma süresine göre değişiyor.
Bu sistem, kamusal güvenin yüksek olmasının nedenlerinden biri olarak görülüyor.
Bu ülkelerin yasaları farklı alanlara odaklansa da ortak bir noktada buluşuyor:
Dinlenme hakkı
Şeffaflık
Sosyal güvence
İnsan ve doğa odaklı yaklaşım
Tıpkı uzun vadede değerlendirilen bir yatırım gibi, bu politikalar da zamanla büyüyen bir toplumsal refah yaratıyor.
Bu örnekler gösteriyor ki refah:
Sadece ekonomik büyümeyle değil,
Doğru yasalar, adil sistemler ve insanı merkeze alan kararlarla mümkün.
Dinlenmeyi, şeffaflığı ve doğayı koruyan ülkeler, uzun vadede hem daha mutlu toplumlar hem de daha güçlü ekonomiler inşa ediyor.